NARSİST İNSAN MODELİ
Narsistler, şişirilmiş bir benlik imajı olan, hemen her alanda kendini diğer insanlardan daha yeterli ve güçlü gören benmerkezci bireylerdir.

Aydın Uzkan
-Günümüzdeki bireysel ve toplumsal ilişkiler üzerindeki etkileriyle irdelenmesi gereken önemli bir konu ; narsizm. Psikolojik bir durumu ifade etmek dışında , bireyin ve toplumun sağlıklı işlevselliğini olumsuz etkileyebilen ciddi durumdur bu. Hem kültürü şekillendirip hem de ondan etkilenerek gelişim göstermektedir.
Narsist sözcüğünün kökeni Yunan mitolojisine kadar uzanır. Mitolojiye göre Narkissos bir gün nehrin kıyısında su içmek için eğilir ve su üzerinde bir yansıma görür. Narkissos gördüğü yansımaya aşık olur , oysa ki bu yansıma kendisine aittir. Nihayetinde, suya her dokunuşunda görüntüsünün kaybolması ve kendine aşık Narkisos’un boğularak ölmesine neden olur. Narsistlerin kendi kendine çektirdiği bir cezadır bu.
Psikolojik bir terim olarak narsist ise, kendi benliğine aşırı hayranlık duyan, başkalarına empati göstermekte zorlanan ve genellikle kendini üstün görme eğiliminde olan kişileri tanımlamak için kullanılır.
Narsistler, şişirilmiş bir benlik imajı olan, hemen her alanda kendini diğer insanlardan daha yeterli ve güçlü gören benmerkezci bireylerdir.
Hata yaptıklarını ve yapacaklarını pek düşünmedikleri için özür dilemeyi dahi akıllarına getirmezler. En büyük organı egosu olan narsistler, tüm sevgi yatırımını kendisine yaparlar.
Kendi dışındakilerin duygularını önemsemez ve empati kuramaz. Onları manipüle edilecek nesneler gibi görür. Her zaman ve yerde köle efendi ilişkisi isterler ve zayıfları ezerek beslenirler. Korku ve güven arasındaki zihinsel duvarları çok ince ve değişkendir.
Her şeyi etrafındakiler kişi için yapıyormuş gibi bir hava yaratır, oysa gerçek amacı onları yok etmektir. Küçük oyunlarla sahneyi ince ince işlerken, ustalıkla kendisini mağdur gibi gösterir.
Narsistlerin arka planında değersizlik duygusu ağır basan , oldukça kırılgan, kendini yetersiz ve, güçsüz hisseden bir insan modeli yatar. Özgüvensizlik, yetersizlik ve değersizliklerini gizlemek için kendilerine bir güven maskesi takarak, sosyal yaşamlarında bunu sürekli ve ustaca kullanmak onların karakteristik özellikleridir.
Narsist kişi etrafındakilere karşı karşı kibirli davranışlar sergilerken onlardan da her zaman iltifat bekler. Boş sözler ettiği zaman bile kendini çok önemli bir şey söylemiş gibi hissedip takdir edilmek ister. Hak ettiğini düşündüğü ilgiyi göremediğinde ise kendini mutsuz ve hayal kırıklığına uğramış hissederek toplumdan uzaklaşmaya başlar.
Başarılarını ve yeteneklerini abartmaya, her ortamda özel muamele görmeyi beklemeye meyilli olan narsistler, kendilerine yapılan en ufak eleştiriye dahi aşırı tepki verirler. Başarısız olmaktan çok korktukları için devamlı çalışırlar. Başarısız oldukları zaman da intihar etme ihtimalleri yüksektir.
Narsistlerin çoğunda kontrolü kaybetmeye karşı paniğe kapılma eğilimi bulunur Bu nedenle, insanları fark ettirmeden izleme narsistik kontrolün başka bir yansımasıdır.
Bu insan modeli, sadece kendisini değil, çevresindeki insanları da derinden etkiler. Yakın ilişkilerinde, uzun süreli ve travmatik hasarlar bırakabilir. Özellikle narsist ebeveynler çocuklarını sürekli eleştirerek, başarılarını ya görmeyerek yada küçümseyerek düşük özgüvene neden olabilirler.
Yapılan psikolojik araştırmalarda, çocukluk yıllarında ‘aşağılanmış’ ya da ebeveynleri tarafından devamlı ‘övülmüş’ kişilerin narsizme daha yatkın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Anne babaların çocuklarına ayaklarını yere basan sevgiler yerine, ayakları yerden kesen sevgiler sunmaları, bu yatkınlığı artıran diğer bir neden olarak görünmektedir.
Dijital platformların ve sosyal medya kullanıcılarının artması ile gençler başta olmak üzere narsizm daha da artmakta. Bu nedenle, nasıl kendinizi fiziken korumak için bir dövüş öğreniyorsak, ruhsal sağlığınız içinde narsistleri tanımak ve mücadele yollarını öğrenek gerekir. Onların tek kişilik ordusunu mağlup etmek kolaydır. Zira onlar, özünde yalnızdırlar ama farkında bile değildirler.
Nevzat Tarhan, “Narsistik ruh hali hepimizde zaman zaman vardır. Önemli olan bu duyguları yönetmektir’’diyor. O halde kendimizi tanıma ve dengeleme yolunda yürürken narsizmin kavurucu sıcağından kendimizi korumak şart olacaktır.